Çevre ve Toplum

Doğaya Yaklaşımımız


Dünya, gelişmek için doğaya ihtiyaç duyuyor.

Varlığımız, iyi bir yaşam kalitesi ve ekonomik refah için, doğa vazgeçilmezimizdir. Yeryüzündeki tüm canlıların çeşitliliği ve etkileşimi olan biyolojik çeşitlilik, doğaya güç ve dayanıklılık kazandırır. Doğanın yok olmasında insan faaliyetleri büyük rol oynuyorken, bilim bize bir fark yaratmak için henüz çok geç olmadığını söylüyor.

Doğa kaybının ana nedenlerinden biri iklim değişikliğidir ve biz bu sorunu iklim yaklaşımımızla ele alıyoruz.

Doğa yaklaşımımız, genellikle habitat kaybı, doğal kaynakların aşırı kullanımı, kirlilik ve istilacı türler (belirli bir bölgeye özgü olmayan türler) olarak görülen diğer ana nedenleri ele almayı amaçlar. 

Müşterilerimizin katkıda bulunmalarını sağlayarak doğa kaybıyla mücadele etmek istiyoruz. Bunu belirlediğimiz 3 ana hedef ile destekliyoruz. 

Aşağıda açıklayacağımız bu hedefler, şirketlere verdiğimiz krediler aracılığıyla yarattığımız etkiye odaklanır. Ayrıca, finansal kurumlar için bir sonraki aşama olan, ilgili hedefler belirleyerek portföyleri doğa dostu sonuçlara yönlendirmek için çalışmalarımızı sürdürüyoruz.

ING Grubu’nun en güncel Doğa Raporu’nda, hedeflerimizi, amaçlarımızı, eylemlerimizi ve metodolojilerimizi daha ayrıntılı olarak açıklıyoruz.

1. Riskleri ve etkileri yönetmek

Müşterilerimizle birlikte, doğa kaybıyla ilgili riskleri ve etkileri anlamak ve bunların azaltılmasını sağlamak için çalışıyoruz. Bunu, örneğin finansman kararlarımızda sıkı etik ve çevresel kriterler uygulayarak yapıyoruz. 

Belli yüksek değerli ekosistemler üzerinde doğrudan etkisi olan projeleri finanse etmiyoruz. Ayrıca, doğaya olan duyarlılığımızla bağdaşmayan bazı ekonomik faaliyetleri de portföyümüzden çıkararak portföylerimizi küresel iklim hedefleriyle uyumlu hale getirmeyi amaçlıyoruz. Bu alanları ve faaliyetleri, doğa ve biyolojik çeşitlilik tutumumuzda ve çevresel ve sosyal risk politika çerçevemizde ayrıntılı olarak açıklıyoruz.

Kredi portföyümüzde temsil edilen küresel endüstrilerin doğa ile ilgili etkilerini ve bağımlılıklarını analiz ederek, bu analizle doğa için en büyük risklerin yanı sıra olası fırsatların da en fazla olduğu endüstrileri ortaya koyduk. Bu bilgiler, risk ve fırsat belirleme süreçlerimizi nerede iyileştirmemiz gerektiği konusunda bize yol gösteriyor. 

2. Portföyümüzü yönlendirmek ve müşterilerle etkileşim kurmak

En büyük etkiye sahip Kurumsal Bankacılık sektörlerinden başlayarak, kredi portföyümüzü doğa ile ilgili küresel hedeflerle uyumlu hale getirmeye çalışıyoruz. Bunu, finansman seçimlerimiz ve müşterilerimizle olan etkileşimimiz aracılığıyla yapıyoruz.

Özellikle, insan faaliyetlerinin doğa üzerinde yarattığı olumsuz etki, ele almak istediğimiz bir konu. Bu nedenle, müşterilerimizi, faaliyetlerinin doğa üzerinde yarattığı baskıyı azaltmaya, doğa ile ilgili bağımlılıkları, etkileri, riskleri ve fırsatları daha iyi yönetmeye ve doğa ile ilgili ilgili ölçütleri açıklamaya teşvik etmeyi amaçlıyoruz. Böylelikle, doğa kaybının durdurulmasına ve nihayetinde tersine çevrilmesine aktif bir katkı sağlamayı umuyoruz.

Bazen müşterilerimizi doğaya fayda sağlayan iş kararları almaya teşvik eden finansal ürünler de sunuyoruz.

3. İç ve dış ortamda doğanın ana akımlaştırılmasının teşvik edilmesi

“Doğanın ana akımlaştırılması”, doğa ve biyolojik çeşitliliğin hem iç hem de dış ortamda yeterince anlaşılmasını, ele alınmasını ve ilgili politika ve uygulamalara dahil edilmesini sağlamaktır. Kendi organizasyonumuzda, örneğin doğa ve biyolojik çeşitlilik konusunda meslektaşlarımıza eğitimler sunmak gibi çeşitli girişimler yoluyla bu yetkinlikleri geliştiriyoruz. Ayrıca, bilgi, standartlar ve metodolojileri geliştirmek için dış paydaşlarla iş birliği yapmayı hedefliyoruz.

Geleceğe bakış

Finansal kurumlar için bir sonraki hedef, portföylerini doğaya olumlu sonuçlar verecek şekilde yönlendirmektir.

Bankaların etki temelli doğa hedefleri belirlemenin fizibilitesini nasıl değerlendirebileceklerini araştırmak için ING Grubu’nun görevlendirdiği Oliver Wyman'ın hazırladığı raporda, doğa hedeflerinin olası bir sınıflandırması, iki yüksek etkili sektörde kavramın geçerliliği ve potansiyel portföy düzeyinde hedef örnekleri anlatılıyor. Bu raporun, Bilim ve Küresel Biyoçeşitlilik Çerçevesi, TNFD ve Bilim Temelli Hedefler Ağı (SBTN) gibi çerçevelerle uyumlu yaklaşımlar üzerine bir diyaloga katkıda bulunmasını umuyoruz.

Doğa konusundaki yaklaşımımızla, doğa kaybının durdurulmasına katkıda bulunmak için etkili adımlar atmayı hedefliyoruz. Dünya ile birlikte biz ve müşterilerimiz de düşük karbon ekonomisine geçiyoruz. Bu ekonomiye geçişin bir gecede gerçekleşmeyeceğinin bilincindeyiz. Hâlâ finanse ettiğimiz sürdürülebilir olmayan faaliyetler daha fazla olsa da giderek daha çok sürdürülebilir faaliyeti finanse ediyor ve bunun için çalışmalarımızı sürdürüyoruz. Müşterilerimizin yanında olmak, onlara tavsiyelerimiz ve finansmanımızla destek ve teşvik sağlamak istiyor ve bu yolculuğa sabırsızlıkla devam ediyoruz. 

Toplumsal Yatırımlar ve Gönüllülük

Toplumsal Yatırımlarımız

ING Grubu olarak, sorumlu bankacılık anlayışımızla toplumun daha sürdürülebilir hale gelmesine katkıda bulunmayı hedefliyoruz. Sadece daha yeşil değil, aynı zamanda daha iyi finansal sağlığa sahip bir toplum için çalışıyoruz.

Ticari faaliyetlerimiz aracılığıyla iklim eylemi ve finansal sağlık üzerinde yarattığımız etkinin yanı sıra, toplumsal yatırım projelerimiz ile de etki yaratmaya odaklanıyoruz. Herkesin eşit katılım fırsatına sahip olduğu kapsayıcı bir ekonomiye katkıda bulunmayı amaçlıyoruz.

Bu doğrultuda ING Grubu olarak 2025 yılına dek 3 milyon kişinin ekonomiye eşit erişimini desteklemeyi hedefliyoruz ve 3 temel alana odaklanıyoruz:

  • Finansal yetenekleri geliştirmek: Sorunlu borç ve finansal sıkıntıların aşılması ve finansal güç kazanılması.
  • Geleceğe hazır iş gücü: Yeni yeteneklerin gelişimi ve istihdamın artırılması.
  • Sosyal girişimler: İnsanlara yardım etmeyi amaçlayan yenilikçi ürün ve hizmetler geliştiren yerel sosyal girişimcileri desteklemek.
ING Türkiye olarak ülkemizin sürdürülebilir gelişimi ve daha eşit bir gelecek için fırsat eşitliğini destekliyoruz. Bu doğrultuda global stratejimize paralel olarak, fırsat eşitliğine dayalı geleceğe hazır iş gücü yaratmaya odaklanıyor ve finansal yetenekleri geliştirmeyi hedefliyoruz.

ING Türkiye olarak gerçekleştirdiğimiz toplumsal yatırım projelerimiz;

Finansal Yetenekler

Türkiye'nin Tasarruf Eğilimleri Araştırması

ING Türkiye olarak finansal sağlığın güçlendirilmesine katkı sağlamayı önceliklendiriyoruz.  Finansal kararların bilinçli ve bilgili bir şekilde alınmasının, doğru adımlar atmanın temel unsurlarından biri olduğunu düşünüyor; müşterilerimizin ve toplumumuzun, bilinçli finansal kararlar alabilmeleri için rehberlik ediyor, onları doğru bilgi ve inovatif araçlarla desteklemeyi hedefliyoruz.

Bu vizyon doğrultusunda, toplumsal yatırım olarak konumladığımız ve kentsel yerleşim yerlerinde bireylerin tasarruf eğilimlerini incelediğimiz Türkiye’nin Tasarruf Eğilimleri Araştırması ile Ekim 2011’den  bu yana toplumsal farkındalık yaratıyor, finansal okuryazarlığın ve finansal sağlığın iyileştirilmesine katkı sağlıyoruz. Araştırma kapsamında Türkiye’nin kentsel nüfusunun tasarruf alışkanlıklarını, değişimlerini, tasarruf yapma olasılıklarını saptamayı amaçlıyoruz.

Daha zengin, kapsamlı ve derinlemesine bir içerik sunmak amacıyla Türkiye’nin Tasarruf Eğilimleri Araştırması’nı 2024 yılında NielsenIQ iş birliğiyle yeniledik. Metodolojisini ve içeriğini geliştirerek daha kapsamlı bir yapıya kavuşturduk. Yenilenen araştırmamız, tasarruf eğilimlerine dair önemli içgörüler elde edilmesine katkı sağlarken aynı zamanda finansal durum memnuniyeti, finansal kararlar, bütçe takibi, borçluluk durumu gibi finansal konularda genel yaklaşımlarla ilgili de veriler sunuyor. Bu kapsamda araştırmamız, Türkiye’deki kentsel yerleşim yerlerinde yaşayan bireylerin tasarruf eğilimleri ve finansal konulara yaklaşımları hakkında önemli içgörüler sunarak değerli bir kaynak oluşturuyor.


Araştırmamız hakkında daha detaylı bilgilere ve raporlara ulaşmak için tıklayın.

Para Mevzuları

Türkiye’nin lider tasarruf bankası olma vizyonumuz doğrultusunda, finansal sağlığın sürdürülebilir bir dünya yaratmada önemli bir rol oynadığını düşünüyor, içinde bulunduğumuz topluma karşı sorumluluğunu yerine getiren bir kurum olma hedefiyle çalışıyoruz. Tasarrufun gücüne inanıyor, bireylerin finansal sağlığını desteklemenin daha sürdürülebilir bir gelecek için önemli bir adım olduğunu düşünüyoruz. 

ING Türkiye olarak, finansal okuryazarlığı artırmak ve toplumda farkındalık yaratmak amacıyla herkesin erişebileceği sade, anlaşılır ve güvenilir içerikler sunuyoruz. “Para Mevzuları” video serisi, bu yaklaşımın bir parçası olarak hayata geçirildi. Video serisinde finans, bankacılık ve ekonomi gibi alanlardaki önemli konuları yalın bir dille ele alarak izleyicilerimizin gündelik hayatlarında karşılaştıkları sorulara pratik ve anlaşılır yanıtlar sunuyoruz. Finansal Okuryazarlık videolarımızda, alanında uzman konuklarımızla birlikte temel kavramları sadeleştiriyor, izleyicilerin finansal karar alma süreçlerinde daha bilinçli hareket etmelerine katkı sağlıyoruz.

Daha fazlası için YouTube kanalımızı ziyaret edebilir, videolarımıza göz atabilirsiniz.

        

Turuncu Damla

Finansal Okuryazarlık Derneği (FODER) ve İl Milli Eğitim Müdürlüğü iş birlikleri ile finansal sağlık kapsamında 2013 -2023 yılları arasında yürüttüğümüz Turuncu Damla projemiz ile Türkiye genelinde 10 yılda yaklaşık 60 bin öğrenciye ulaştık.  Türkiye’nin ilkokul öğrencilerine yönelik ilk finansal okuryazarlık eğitimi Turuncu Damla ile sadece finansal bilincin yayılmasını değil, aynı zamanda dezavantajlı bölgelerde eğitimde fırsat eşitliğine katkı da sağladık.

Finansal Kapsayıcılık

ING olarak finansal açıdan sağlıklı insanların sağlıklı bir ekonomiye katkıda bulunduğuna ve toplumsal ilerlemeyi hızlandırdığına inanıyoruz. Bu yaklaşımdan yola çıkarak müşterilerimizi ve toplumun bireylerini finansal sağlıklarını iyileştirmeleri yönünde teşvik etmeyi hedefliyoruz.

İnsanların finansal yolculuklarında bir adım önde olmalarını sağlayarak fark yaratabileceğimize inanıyoruz. Bu şekilde başta kapsayıcı ekonomik gelişim (SKA 8) ve eşitsizliklerin azaltılması (SKA 10) olmak üzere BM Sürdürülebilir Kalkınma Amaçları’nın (SKA) gerçekleşmesine katkıda bulunmayı hedefliyoruz.

Bu doğrultuda erişilebilir bankacılık hizmetleri sunarak ve insanların günlük finansal durumlarını yönetmelerine ve geleceği planlamalarına destek olarak finansal sağlıklarını iyileştirmelerine katkı sağlamayı amaçlıyoruz.  Müşterilerimizin günlük finansal durumlarını daha iyi yönetmelerine destek olmak için Turuncu Hesap gibi yenilikçi dijital ürün ve hizmetler geliştiriyoruz. 

Aynı zamanda finansal okuryazarlığın artırılmasına katkıda bulunmak için 2011 yılından beri gerçekleştirdiğimiz Türkiye’nin Tasarruf Eğilimleri Araştırması ile finansal konularda genel yaklaşımlarla ilgili veriler sunuyoruz. Araştırmamız, Türkiye’deki kentsel yerleşim yerlerinde yaşayan bireylerin tasarruf eğilimleri ve finansal konulara yaklaşımları hakkında önemli içgörüler sunarak değerli bir kaynak oluşturuyor. 

Bununla birlikte ING Grubu olarak etkimizi ölçmenin ve anlamanın yollarını keşfetmeye devam ediyoruz. Sorumlu Bankacılık İlkeleri kapsamında Birleşmiş Milletler Çevre Programı Finans Girişimi (UNEP FI) ile çalışarak sektörümüz için finansal sağlık etkisine ilişkin bir ölçüm standardı oluşturulmasına katkıda bulunuyoruz. 

Sponsorluk

Hem kadın hem erkek Basketbol Süper Ligi’nin değişmeyen destekçisi ING.

Basketbola verdiğimiz desteği 2014’ten beri sürdürüyoruz. 

Hızımızı ve dinamizmimizi temsil ettiğine inandığımız basketbola destek vermeye, Kadınlar Basketbol Süper Ligi’nin (KBSL) isim sponsoru ve Türkiye Sigorta Basketbol Süper Ligi’nin (BSL) ana sponsoru olarak devam ediyoruz. 

Avrupa’nın en güçlü kadın liglerinden biri olan Kadınlar Basketbol Süper Ligi’nin, 2022-2023 sezonundan itibaren ING Kadınlar Basketbol Süper Ligi adı altında oynanacak olmasından ve Türkiye Sigorta Basketbol Süper Ligi’ne bu yıl da destek vermekten mutluluk duyuyoruz.  

Basketbolun değişmeyen destekçisi olarak tüm takımlara başarılar diliyoruz.